Kelimenizi yazmaya başlayın ve aramaya başlamak için büyüteçe tıklayın.
Hizmet Alanları

Tüketici Hukuku

Tüketici Hukuku


Aynı malı üreten birbirine rakip iki veya daha fazla firmanın aralarındaki rekabeti önleyerek kârlarını artırmak amacıyla ayrı ayrı hukuki varlıklarını koruyarak ne kadar mal üretileceğini, malın hangi birim fiyattan satılacağını ve elde edilecek kârın nasıl paylaşılacağını belirleyerek oluşturdukları tekelci güç anlamına gelmektedir.

Türkiye’de faaliyet gösteren 12 banka Akbank, Denizbank, Finans Bank, HSBC Bank, ING Bank, TEB, Halkbank, İş Bankası, Vakıfbank, Yapı Kredi Bankası, Ziraat Bankası, Garanti Bankası bir araya gelerek faizleri yükseltmiş ve bu durum Rekabet Kurumu tarafından tespit edilmiştir. 

Yukarıda sayılan 12 banka 21.08.2007 ve 22.09.2011 yılları arasında kartel oluşturarak faiz oranlarını anlaşarak arttırmışlar. Bu tarihler arasında işbu 12 bankadan herhangi birisinden kredi kullanmış biri ilgili bankaya karşı 3 kat tazminat davasını açma hakkını kazanmış olacaktır.Dava hakkı ve taleplerin zamanaşımına uğramaması için bir önce bir avukattan hukuki danışmanlık alarak dava açmanız faydanıza olacaktır. Haydarpaşa Hukuk ve Danışmanlık olarak uzman ekibimizle kartel faizine yönelik tazminat davalarının açılmasını ve takip etmesini sağlamaktayız.

Davanın nerede açılacağı çekilen kredinin türü ve kredi çekenin tüketici, tacir ya da kamu kurumu olması yönünden değişken niteliktedir. Her davanın kendine ait özellikleri olduğundan bu değişkenlerin dikkate alınarak davanın nerede açılacağı tespit edilmeli ve davanın görevsiz ya da yetkisiz mahkemede açılması halinde meydana gelebilecek zaman kaybından baştan tasarruf edilmesi davacının lehine olacaktır. Bu nedenle bir avukatla görüşerek bu konuda hukuki destek alınması bu zaman kaybının önüne geçilmesini sağlayacaktır.

Zararın ne kadar olduğu mağdur edilen kredi çeken tarafından tam olarak hesaplanması mümkün değildir. Zarar tam olarak alanında uzman bilirkişilerce yapılacak incelemeler neticesinde ortaya çıkabilecektir. Bu durumda en makul olan açılacak davanın “belirsiz alacak davası” olarak açılmasıdır.  Bu dava usulen bir takım prosedürler gerektirdiğinden ve dikkatle takip edilmesi gereken bir dava olduğundan, özellikle tüketiciler bu konuda yalnız hareket etmemelidir. Bir avukattan yardım ve hukuki danışmanlık talep edilmesi karşılaşılabilecek hukuki sorunların önlenmesi bakımından faydalı olacaktır.

Kredi kullanırken gerek konut kredisi gerek ihtiyaç kredisi gerekse taşıt kredisi olsun bankalar veya kredi veren kuruluşlar komisyon ya da dosya masrafı adı altında bir takım kesintiler yaparlar.

Tüketiciler kredi kullanırken dosya masrafı ya da komisyon adı verilen ücret kesintileri yapılmaktadır. Yargıtay bu konuda “Dosya masrafı ya da komisyon vb adı altında yapılan bu kesintilerin yapılabileceğini ancak işbu kesintilerin haklı, belgeli ve makul olması gerektiğini eğer haklı, belgeli ya da makul değilse bu kesintilerin tüketiciye iade edilmesi gerektiğini” hüküm altına almıştır.

Kredi dosya masrafı iadesi talebinde bulunmak için öncelikle kredi çekilirken verilen evraklar muhafaza edilmiş ise bunlardan tespit yapılıp yapılamadığı belirlenecektir. Evraklar saklanmamış ya da kesintilerin bu evraklardan tespiti mümkün değilse, kredi çekilen kuruluştan krediye ait hesap hareketlerini gösteren bir belge edinilmesi fayda sağlayacaktır. Böylece kredi çekilirken bu tutardan yapılan kesintiler tespit edilebilecektir. Bazı bankalardan kredi ödeme planları ya da masraf dekontları kolayca temin edilmekteyken bazı bankalar bu konuda zorluk çıkartmak için ücret talebinde bulunmaktadır. Tüketici zaten haksız olarak ödediği bir miktarı geri alabilmek için tekrar masraf yapmak zorunda bırakılmaktadır. Böyle bir durumla karşılaşıldığında yinelenen bu haksızlığa boyun eğilmemeli ve hak arama yoluna gidilmelidir.Elde edilen belgeler, dosya masrafı iadesine ilişkin dilekçe ile birlikte başvuru esnasında sunulmalıdır.

Başvurunun nereye yapılacağı parasal sınıra göre belirlenmekte olup, bu miktarlar her sene güncellenmektedir. 2017 Yılı güncel parasal sınırlar; İlçe Tüketici Hakem Heyetleri açısından 2.400 TL'nin altındaki meblağlardaki uyuşmazlıkları kapsayacak şekilde , İl Tüketici Hakem Heyetlerinin parasal sınırları 3.610 TL'nin altındaki meblağlardaki uyuşmazlıkları kapsayacak şekilde olup, bu miktar üzerinde kalan tutar üzerinden başvuru Tüketici Mahkemelerine yapılması gerekir.

İlçe ya da İl hakem heyetlerine yapılacak başvurular herhangi bir ücrete tabi olmayıp, sadece tüketici mahkemesine başvurulduğunda giderlerin mahkemeye depo edilmesi gerekmektedir. Bu giderler de yapılan masraflar gibi dava kazanıldığında karşı taraftan tahsil edilebilecektir.

Dava kazanıldığında çoğu banka bu iadeyi kendiliğinden yapmamaktadır. İadenin gerçekleşmesi için mahkeme ilamının icra takibine konu edilmesi gerekmektedir.  Bu aşamada çoğunlukla ödemeler sağlanmakta olup, sağlanmadığı takdirde yasal sürenin dolması akabinde banka aleyhine haciz işlemlerine başlanabilmektedir. Başvurunun doğru yapılması ve takip edilebilmesi ile usulü eksiklik ve hatalarla karşılaşılmaması adına bu sürecin bir avukatla beraber yürütülmesi daha iyi sonuç alınması için yeterli olacaktır.

Gelişmelerden haberdar olun
Bültenimize abone olun